Yıllar
Konular
Favoriler

Düşünen bir Türk'ün böyle bir duayı okumaktan elde edeceği faydayı veya alacağı herhangi bir dini ilhamı gözünüzde canlandırın.

Mustafa Kemal Atatürk - 1933
Buraya tıklayarak sayfayı yenileyin ve her yenilediğinizde Atatürk'ün bir başka sözüyle karşılaşacaksınız
X

Atatürk, ABD'nin Ankara büyükelçisi Charles Sherril'le görüşmesi sırasında Kuran'ı niye Türkçeye tercüme ettirdiğini açıklarken Tebbet suresini okur ve sonra görseldeki sözleri söyler.

Sherril, ABD Dışişleri Bakanı'na yazdığı çok gizli ibareli raporda "Onun Kuran'ın Türkçe okunmasını o kadar tazyik etmesinin sebebinin Kuran'ı Türkler arasında geniş ölçüde itibardan düşürmek olduğu neticesine o derece vardım" diye açıklar.

Kazım Karabekir de anılarında Atatürk'ün "Kuran'ı Türkçeye tercüme edeceğim ta ki Türkler, Araplar'ın saçmalıklarına inanıp budalalık etmeye devam etmesinler" dediğini ifade eder.

Sherill raporda "Kendisinin bir agnostik olduğuna dair genelde kabul görmüş kanaati tamamen reddediyor, ancak dininin sadece kainatın mucidi ve hakimi tek Tanrı'nın varlığına inanmaktan öteye gitmediğini söylü­yor" diye de belirtiyor.

Tebbet Suresi: Ebu Leheb'in elleri kurusun. Zaten kurudu. Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. O, bir alevli ateşe girecektir. Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sınında odun taşıyarak karısı da ateşe girecek­tir.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 26. Cilt, s.137

Yollarda birçok göçebe gördük. Bitlis'e dönüyorlar. Hepsi aç, sefil, ölüme mahkum bir halde.

4-5 yaşlarında bir çocuğu ebeveyni yol üzerinde terk etmiş. Bu da bir karı-kocanın peşine takılmış.

Onları ağlayarak yüz metreden takip ediyor.

Kendilerini niçin çocuğu almadıkları için azarladım. "Bizim evladımız değildir" dediler.

Mustafa Kemal Atatürk - 9 Kasım 1916

Atatürk'ün hatıra defterinden.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 2. Cilt, s.62

Ne iyi içki imiş bu!

İnsanın şair de olası geliyor!

Mustafa Kemal Atatürk - 1899

Atatürk 1899 yılında İstanbul'da Harp Okulu'na başlar ve Ali Fuat Cebesoy'la arkadaş olur. Ali Fuat Cebesoy Kuzguncuk'da oturmaktadır ve Atatürk de sık sık onun evine gidip kalır.

Birgün ikisi beraber Büyükada'ya giderler ama lokantaya gidecek paraları yoktur.

Ali Fuat, bir şişe bira, bir şişe rakı ve ekmek alır. Atatürk birayı içer ve sonra ilk kez rakıyı dener.

O yaşına kadar hayatında biradan başka içki içmemiş Atatürk bu sözleri söyler.

Kaynak: Falih Rıfkı Atay, Çankaya, s.37

Napolyon; yıldırımlardan oluşan bir rahimden dünya sahasına düşmüş bir dahidir.

Hayatı top tüfek sesleriyle yankılanan bir sima... Kanlı derelere cereyan sahnesi olmuş bir zemin, talih bulutlarına bürünmüş ufuklar arasında bir gemiydi.

Lakin heyhat! Dünyada en az devam eden, saadettir...

Bu parlak cihanın parlak güneşi olan o koca kumandanın, çevresindeki denizin kara dalgalarının müthiş darbeleri altında inleyen bir kara parçasında nefsini tükettiğini görmek ne matemi bir haldir.

Mustafa Kemal Atatürk - 21 Mart 1904

Atatürk'ün not defterinden

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 1. Cilt, s.22

Rize'de gördüklerimden çok memnunum.

Halk çok vatanperver ve Cumhuriyetperverdir.

Mustafa Kemal Atatürk - 18 Eylül 1924

Atatürk'ün Rize seyahati sonrasında başbakan İsmet Paşa'ya gönderdiği telgraftan.

Kaynak: Atatürk'ün Bütün Eserleri 17. Cilt, s.26

Veritabanında
717 söz
bulunuyor.
Arama
Görüş Bildir

ve Arasında