Biz kimsenin düşmanı değiliz.
Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.
Dünyada yenilmeyen kimse, yenilmeyen ordu, yenilmeyen takım, yenilmeyen kumandan yoktur.
Yenildikten sonra üzülmek normaldir, bu üzüntü insanın yürek gücünü yok edecek, onu çökertecek seviyeye varmamalıdır.
Yenilen hemen toparlanmalı, kendini yeneni yenmek için olanca gücüyle, azmiyle çalışmalıdır.
Son günlerde Hatay meselesi beni çok işgal etti, yordu, üzdü.
Aynı arkadaşlar, aynı sofra, ancak Hatay işi dil işini geri bıraktı. Kafam yalnız onunla meşgul.
Eşini mesut edebilecek herkes evlenmelidir. Çoluk çocuk sahibi olmalıdır.
Bana bakmayınız. Bu meselede örnek İsmet Paşa'dır. Benim hayatım başka türlü düzenlenmiştir. Buna rağmen tecrübesini yaptım. Sonradan anladım ki, bu iş benim başarabileceğim iş değilmiş.
Tabiatta, bilirsiniz ki, hiçbir şey yok olmaz. Ne bir ses, ne bir söz, ne bir hareket.
Olduğu çağ ne kadar eski veya yeni olursa olsun, bütün bu oluşlar, oldukları anda gibi tabiat içindedir. Bu dalgalanmada zaman ve mesafe kavramı yoktur.
Bugün dünyanın herhangi bir köşesinde söylenen sözü veya akis yapan hareketi, yine dünyanın herhangi bir köşesinde aynı anda işitmek, dinlemek, zapt etmek mümkün olduğunu görüyoruz.
Türk çocuklarının nasibi her muvaffakiyetli hamleden hep sevinç veren neticeler almaktır.
Türk çocukları! Yürüdünüz, yürüyorsunuz, yürüyünüz!
Yaptığınız hamleler sizi yüksek ülküye ulaştırmak üzeredir. Durmayın, yürüyün.
Saadet, refah, sevinç ve hepsinden sonra dünyaya karşı yüksek bir gurur seni bekliyor.
Türk çocukları! Son sözümün son kelimesine dikkat!
Gurur, azamet, sende zaten vardır. Bunu gösterme! Onu kendi yüksek enerjinin harimine sakla!
Lazım geldikçe büyük tevazuunu göster. Fakat yine icap ettikçe göster ezici yumruğunu!
İşte bu vasıflarınla ispat edebilirsin ne olduğunu!
Benim bugünkü ve yarınki Türk çocukluğundan beklediğim haslet bu suretle tecelli etmelidir.
Kendin küçüksün ama, memleket için çok büyük bir iş yaptın!
Artık ismin Türk spor tarihine geçti.
Çok yaşa, Yaşar.
Uygarlık demek, bağışlama ve hoşgörü demektir. İlkel toplumlardır ki kan davası güderler. Bağışlamaya, hoşgörüye dayanmayan uygarlık, zorbalığa dayanan uygarlıktır ki, çöker... O, uygarlık değildir.
Kişisel kinleri, kişisel düşmanlıkları körükleyen ve güdenler ancak ve ancak ilkel toplumlardır.
Tarihin inkar ve itiraz kabul etmez hakikatlerindendir ki, Antakya, İskenderun ve havalisinde bugün oturmakta bulunan Türkler oraların en aşağı kırk asırlık sahip ve sakinleridir.
Şu iman dolu bekleme günlerinde bu tarihi hakikati hatırlamak ne kadar zevkse, hatırlatmak da o kadar vazifedir.
Hatay dediğimiz topraklar bütün kapsamlı manasıyla Türk topraklarıdır.
Bu hakikati biz 1921'den itibaren tespit ettirmiş bulunuyoruz.
Bu Türk topraklarındaki halkın Türk olduğunu ise münakaşa mevzusu dahi kabul etmiş değiliz.
Bizim Hatay hakkındaki istediklerimiz, TC şerefini korumak şartıyla görünüşte ve lafta bazı değişikliklere tahammül gösterebilir. Ve fakat hakikati asla feda edemez.
Fransızlar bu esası kelimelerle kollayarak bizi esastan uzaklaştıracak tekliflerle kendi hesaplarına başarılı olmayı hedef tutar ve bunda ısrar ederlerse, benim kanaatime göre zor duruma düşecek olan TC Devleti değil, Fransa Devleti olacaktır.
Çocuk sevgisi, insan için bir ihıiyaçtır. Hele yaş ilerledikçe bu ihtiyaç kendisini daha kuvvetle hissettiriyor.
Tabiatın esrar dolu sinesine her gün daha çok girmekte olan insan zekası, realiteye kavuşmak için çalışanları tatmin edecek ve insanlık tarihini aydınlatacak ilimler bulmuş ve tespit etmiştir.
Tarih bakımından arkeoloji ve antropoloji, bu ilimlerin başında gelir.
Tarih, bu ilimlerin bulup meydana çıkardığı belgelere dayandıkça temelli olur. Tarihi bu belgelere dayanan milletlerdir ki, kendi aslını bulur ve tanır.
İşte, bizim tarihimiz, Türk tarihi, bu ilim belgelerine dayanır. Onun içindir ki, bizim tarih belgelerimizin her parçası, klasik sayılan kültür eserlerinin de anasıdır.
İnsanlıkta mutluluk, işte böyle insan oğullarının birbirine yaklaşması, insanların birbirini sevmesi, hepsinin temiz his ve düşüncelerini birleştirmesiyle olacaktır.
Türk Tarihi, Türk ırkını ancak müspet ilim belgeleriyle bulur. Türk dili bunlardan en önemlisidir.
Boğazlar meselesinde dostlarımıza açık sözümüz şudur: Türk milletinin, Türk vatanının tam emniyeti tedbirleri -ki bunlar hiçbir dost devlete ve hatta hiçbir devlete zarar vermez- hakkıyla tahakkuk ettirilmedikçe yapılacak herhangi bir rejimin Türk milletince kabule layık görülemeyeceğine şimdiden inanmalıdır.