Ah zavallıcıklar!
Sizlere kim söyledi buralara gelesiniz diye?
Kim söyledi Anadolu alınırmış diye?
Varın, kanınıza girenlere sorun!
Ben yurdumuzu, haysiyetimizi ve istiklalimizi korudum. Vazifemi yaptım.
Atatürk'ün, 30 Ağustos Zaferi'nden hemen sonra hayatını kaybeden genç Yunan askerlerinin naaşları arasında gezerken söyledikleri.
Askerin partisi olur mu?
Olmaz.
Asker, askerdir!
Atatürk, annesine sorar: Anne, sen hangi partidensin?
Annesi cevap verir: Siyasetten ben anlamam. Sen bilirsin. Senin partindenim.
Bunun üzerine Atatürk görseldeki sözleri söyler.
Tabiat önünde insan bir hiç, ama hiç!
Bizim kanaatimizce, memlekette inkılabın müdafaası, cumhuriyetçi ve halkçı bir idarenin bütün nimetlerinin gelişmesi ve Cumhuriyet prensiplerinin ve nimetlerinin fena maksatlı adamlar elinde bizzat Cumhuriyet ve cumhuriyetçiler aleyhine kullanılmasının önlenmesi, mükemmel ve muasır bir adliye ile ve onun muktedir hakimleriyle mümkündür.
Bir toplumun, zamanla kökleşmiş, örf, adet, duygu ve algılamaları önemlidir.
Toplumun bu vasıfları ve huyları, içinde bulunduğumuz yüzyıl medeniyetinin gereklerini kolaylıkla ve çabucak kabule uygun olmadığı takdirde; ilk anda akla gelen yol, tedbirli bir şekilde, okul ve diğer vasıtalarla bilim ve teknik alanında ilerleyerek fikirlerin aydınlatılmasına çalışmak ve zamanla amaca ulaşmak.
Yalnız bu metoda bağlı kalarak başarılı olmak isteyenler ya başarıyı yakalamakta çok geç kalmışlar ya da hiç başarılı olamayarak, bunu kabullenmek durumunda kalmışlardır.
Oysa milletler için zamanın beklemeye tahammülü yoktur.